1. HABERLER

  2. EKONOMİ

  3. Dolar almak isteyenler dikkat! Prof. Dr. Şener 'Yeni bir anlaşma yapılacak' diyerek yeni tahminini duyurdu
Dolar almak isteyenler dikkat! Prof. Dr. Şener 'Yeni bir anlaşma yapılacak' diyerek yeni tahminini duyurdu

Dolar almak isteyenler dikkat! Prof. Dr. Şener 'Yeni bir anlaşma yapılacak' diyerek yeni tahminini duyurdu

Geçtiğimiz günlerde Türkiye'nin faiz hakkında önemli bir tercih yaptığını açıkladığını Prof. Dr. Sefer Şener, yeni swap anlaşmasının gerçekleşeceğini ve bu durumun kurdaki düşüşü sağlayacağını ifade etti.

A+A-

Geçtiğimiz günlerde Türkiye'nin faiz konusunda önemli bir tercih yaptığını dile getiren Prof. Dr. Sefer Şener, yeni swap anlaşmasının olacağını ve bu durumun kurdaki düşüşü sağlayacağını ifade etti.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Şahap Kavcıoğlu, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), Başkanı Mehmet Ali Akben ve banka genel müdürleri ile dün akşam saatlerinde bir araya geldi. Görüşmenin ardından CNN Türk ekranlarınna bağlanan Prof. Dr. Sefer Şener piyasada bulunan gelişmelere dair önemli açıklama yaptı.

Prof. Dr. Şener'in açıklamalarından satır başları şöyle:

Merkez Bankası ve BDDK şunu söylüyor. Bizim bankalarımız yurtdışında tuttuğu hesapları yurt içerisine getirmeleri ve dövizdeki volatilitenin önüne geçilmesinin talep edildiğini görüyoruz. Bankacılık piyasasının endişeleri cari açık ve yüksek kurla ilgili endişelerini dile getirdiği bir aşamadır. BDDK ve Merkez Bankası’nın bundan sonraki süreçte ortak hangi adımların atılacağı görüşüldüğü çok önemli bir görüşmedir.

Bu konuların konuşulmasının değil Merkez Bankası’nın piyasalarda iletişiminin de arttığını görüyoruz. Öngörülebilirlik ve şeffaflık unsuru bu gelişmeyle beraber artmış gözüküyor.

Merkez Bankası’nın karar metninde zaten ilk çeyrekte enflasyon olgusunun devam etme riskinin olduğu belirtilmişti. Bu seferki metinde de açıklanmış oldu. Merkez Bankası düşük cari açık, yüksek kur dediğimiz modeli benimsiyor ama bu modelin kurdaki artışın enflasyona olan etkisinin senenin ilk çeyreğinde devam etme riskinin yüksek olduğunu ortaya koyuyor. İç gelişmeler ve kurdaki oynaklıkla karar vermiyor Amerika ve Avrupa’dan gelen arz kısmıyla gelen haberleri de ekleyerek şu kararı almış Merkez Bankası, biz enflasyonun gelecek senenin yarısına kadar olan dönemde hem global çapta hem de yurtiçinde devam edeceğini görüyoruz.

Enflasyonun aşağı yönlü ivmelenmesini bekliyoruz

Gıda fiyatlarıyla ilgili kısmın da ilk üç ayda devam edeceğini ve bu risklerin senenin ikinci yarısına doğru azalacağını söylüyor Merkez Bankası, yani tıpkı Fed’in söylediği gibi enflasyon baskısının devam edeceğini ama bunun geçici olacağını söylüyor. Yurt dışı kaynaklı baskının biz en azından altı aylık süreçte devam edeceğini fakat sonra piyasanın rayına oturacağını ve enflasyonun fakat gelecek senenin ikinci yarısından itibaren aşağı yönlü ivmelenebileceğini anlıyoruz. 2022’nin ikinci çeyreğinden itibaren de biz fakat o zaman enflasyonun aşağı yönlü geleceğini göreceğiz.

Piyasalar faiz indirimini fiyatlıyor

Bugün ki oynaklık daha çok Hazine Bakanlığı’ndan gelen açıklamayla gerçekleşmiştir. Öngörülebilir olmak, toplumla bunu açık olarak ortaya koymak gerektiğinden bahsetmiştik. Hükümet tarafından net olarak bu politika uygulanmış olduğu zaman düşük cari açık ve yüksek kur diyoruz belki. İhracatın arttığı politika ilk kez bu kadar net ortaya konulmuş oldu. O yüzden piyasa şunu fiyatlıyor. Piyasa önümüzdeki aylarda da faizin indirileceğini fiyatlıyor. Bu son kısım böyle ama Hazine Bakan Yardımcısı'nın açıklamaları çok önemli. Uygulanan politikaların ne için uygulanmış olduğu ortaya konulmuş durumda.

2003’ten beri düşük faiz politikası uygulamaya çalıştığını bir takım ön plana çıkan sebepler dolayısı ile bunun uygulanamadığını ve bundan sonra düşük faizin uygulanacağına yönelik doneler ortaya konulmuş durumdadır.

Bizim ihracatımızın önemli bir bölümü ithalata dayanıyor deniliyordu. İthalata baktığımızda ara malı ithalatın yüzde 70’lere vardığını görüyoruz. Bunun yüzde 20’ye yakın kısmı sermaye malı ithalatına dayalı idi ve bu eleştiriliyordu. Yüksek kur ithalatı da pahalandırıyor fiyatları da pahalandırıyor ve ihracata da çok büyük katkısı olmuyor biçiminde söyleniyordu.

Bakanın açıklamasından biz şunu görüyoruz. Biraz sabırlı olmak lazım evet kısa vadede kur üstünde oynaklık yaratacaktır fakat ilerleyen aşamada bu politikanın meyvelerinin toplanacağı açıktır deniyor. Yüksek ihracat, düşük cari açık bu politika esasında her ülkenin uygulamak istediği bir politikadır ama burada zamanlama önemlidir. Acaba zamanlaması doğru mudur? Fed’in faiz artışı yapacağının beklentisi ortadayken, Avrupa Merkez Bankası’nın da aynı şekilde. Dolar global piyasalarda güçleniyor gelişen teknolojiyi teknolojiyi ülkelerin faiz artırdığı ortamda böyle bir politika doğru mudur tartışması yapılıyor.

İşletmeler düşük faiz istiyor

Bunun çok iyi planlanması ve zamana yayılması diye düşünüyorum. Dünyada bir geçiş aşaması var Cumhurbaşkanının açıklamaları bu yönde. Biz bunu fırsata çevirelim ve değişimi uygulayalım diye düşünülüyor. Piyasalara hazırlanılarak ve beklentisi dahilinde bunun kamuoyuna uzun sürede izah edilerek ve ikna edilerek kamuoyunun buna olumlu tepki vereceğini düşünüyorum.

İşletmeler düşük faiz istiyor. Düşük faizde bankaların karlılığı daha çok artıyor esasında.

Asıl işin boyutu burda ortaya çıkıyor. Politika günde yüzde 18’lik bir dalgalanmaya yol açıyor. Bu öngörülebilirlikle alakalı bunun çok iyi izah edilmesi lazım. Bunun net ortaya konulması lazım ki dalgalanma olmasın. Piyasa bunu negatif algılıyor ve onun için kurda oynaklık artıyor.

Hazine Bakanı'nın açıklamasının ardından kurda yeniden oynaklık oldu. Ana politika kesinlikle uygulanması gerekli olan bir politikadır. Türkiye bunu 2003’ten bu yana basamak basamak uygulamalıydı esasında. İhracata dayalı büyüme herkezin arzu ettiği bir şeydi esasında. Hükümetin politikası Merkez Bankası ile uyumlu şekilde düşük faiz olacağı yönündedir. Bunun geçiş aşamasının iyi ayarlanması gerekmektedir. Şunu da unutmamak gerekir. Türkiye en sıkıntılı dönemlerinde dahil serbest piyasadan taviz vermedi. Bundan sonra da taviz verilmeyecek.

Açıklamalar pozitif

Merkez Bankası diyor ki, biz piyasaya koşulların dışında müdahalede bulunmayacağız diyor. Yüksek volatilite olsa da piyasalara müdahale piyasa şartlarında olacak. BDDK’nın ve Hazine Bakanı’nın mesajları piyasalar açısından pozitiftir diye düşünüyorum.

Kurda şu an için bir yükseklik var ama bu mesajlar netleştiği sürece biz oynaklığın giderek azaldığını göreceğiz.

İkili swap anlaşmalarının olduğunu düşünüyorum
Swap anlaşmaları şunun için önemlidir. Swap değişim demektir. İki Merkez Bankası anlaşma yaptı. Güney Kore ve Çin merkez bankalarıyla anlaşmalar yapıldı. Merkez bankalarının brüt rezervini artıran bir unsurdur. İkili değişimlerin olabileceği ihtiyaç anında BAE ile yapılıyorsa bu oradan bir desteğin geleceği beklentisi piyasaya verilebilecek en iyi haberlerden biridir. Swap merkez bankasının kredibilitesini artıran bir unsurdur.

Bu anlaşma ne kadar çok olursa o kadar rahatlık demektir. Ben çalışmalar yapıldığını biliyorum swap anlaşmaları ile alakalı rezervleri artırıyor ve piyasalara güven unsuru verilmiş oluyor. Bundan sonraki süreçte ikili swap anlaşmaların olduğunu biliyorum özellikle Avrupa’ya dönük olarak. Bunun volatiliteyi azaltacağını düşünüyorum.

Kurdaki dalgalanmanın en büyük etkisi iç piyasada bulunan fiyatlamalara yansımasıdır. Hem sabit gelirlilerin gelirlerini düşürmesi hem de bir yandan zam olarak yansımasıdır. Akaryakıtta eşel mobil sistemi var. Bu günlük olarak değerlendiriliyor. Buradaki volatilite devam eder ve bu yüksek oranlar sabit kalırsa bunun önümüzdeki ilk 3 aylık dönemde fiyatlara yansıdığını göreceğiz. Bunun fiyatlara 8 puan yansıyabileceği hesaplanıyor. Akaryakıtta nasıl ÖTV’den vazgeçildiyse ürünler üstünden gelecek zamlarda KDV oranları düşürülebilir ve gelecek olan artışların topluma yansıması engellenebilir.

Enflasyonun üstünde bir zam beklemekteyim
Kur oynaklığı devam ettiği sürece kamuoyunda yüksek beklenti oluşmaya başladı. Hem hükümetin enflasyona ezdirmeyeceğiz biçiminde beyanatlarının gelmesi hem de işçi sendikaları tarafından yüksek beklenti oluşturulması çalışan kesim üstünde yüksek zam beklentisini oluşturdu.

Dolayısıyla ben de enflasyonun üstünde zam yapılması gerektiğini düşünüyorum. Ancak o zaman toplumsal gelir dağılımı ve sosyal etkilerin bu biçimde azaltılabileceğini düşünüyorum. Gerçekleşen rakamlardan sonra benim de beklentim asgari ücrette yüksek artış yapılmasıdır.

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.